Kadınlar ve kıyafetleri
Sosyal hayatta kadın erkek ilişkilerinde Allah rızasını
arayanlara ve Allah'tan korkanlara 'Takva'yı kazandıracak olan Kur'ân-ı
Kerimin hedefi olan 'Müttakî Müslüman' şerefini kazandıracak olan
amelleri şöyle sıralayabiliriz.
Sosyal hayatta kadın erkek ilişkilerinde Allah
rızasını arayanlara ve Allah’tan korkanlara “Takva”yı kazandıracak olan
Kur’ân-ı Kerimin hedefi olan “Müttakî Müslüman” şerefini kazandıracak
olan amelleri şöyle sıralayabiliriz.
1. Haremlik Selamlık ne demektir?
İşveli ve cilveli olarak konuşmak yasak olunca, erkeklerin bulunduğu yerde şarkı söylemek ve kıvırarak oynamak evleviyetle yasak olacağı açıktır. Bu sebeple dinimiz sosyal hayatta neşeli ve üzüntülü zamanlarda insan ilişkilerinde dikkat edilecek hususları tanzim etmiştir. Amaç kadının iffetini ve şerefini korumak ve erkeklerin de vakar ve faziletlerini artırmaktır. Kadına leke getirecek ve erkeğin vakarını ve takvasını zedeleyecek davranışlar bu sebeple yasaktır.
Dost meclislerine güzel kadın girdiği zaman nasıl insanlar arasında riya, rekabet, bencillik ve haset damarları deprenmeye başlar. İnsanların uyumuş olan hevesleri birden bire uyanır. Bunun için dinimiz özel durumlarda, alış veriş, eğitim ve bir ihtiyaç için evlerinden çıkmalarında ve bir iş yerinde çalışmalarında değil, toplu sohbetler ve düğün gibi eğlenceli yerlerde, ibadet gibi huşu ve huzur ortamlarında, konferans ve toplu yemekler gibi kalabalık ortamlarda erkeklerin ayrı, kadınların ayrı bulunmalarını istemiştir. Ta ki huzur ve güven ortamı zedelenmesin, her iki cins rahat hareket etsinler ve bu gibi toplantılar amacını gerçekleştirsin.
2. Kadının ev içi kıyafeti nasıl olmalıdır?
Ev içinde tesettürü sağlayan bir kıyafetle oturuyorsanız hastalarla beraber oturmakta ve onlara hizmet etmekte, baba, anne, kardeşlerin ve hemşirelerin, amcaların, halaların ve dayıların evinde veya dostlarınızın evlerinde beraber oturmakta, hizmet etmekte gerek ayrı, gerekse beraber yemek yemekte bir sakınca yoktur. (Nur, 24:61)
Aynı şekilde yaşlı kadınların ve büyüklerin ellerinin öpülmesinde de bir sakınca da yoktur. Bu bir saygı ve hürmet ifadesidir. Birbirine yabancı genç kadınların ve erkeklerin sarılmaları, öpüşmeleri ise dinen ve fıtraten sakıncalı olduğu için asla caiz değildir. Şariin bu husustaki emri kesindir.
3. Kadının pantolon giymesi caiz midir?
4. Kadının saç kestirmesi caiz midir?
Sonuç olarak kadının sesi erkeğe mahrem değildir. Ancak işveli, cilveli ve nağmeli konuşması yasaktır. Çünkü bu fitneye sebeptir. Kalbinde hastalık olanlar bundan etkilenerek kötü düşüncelere kapılabilirler. Yasaklanmasının sebebi budur. Kadınların kendi aralarında şarkı söylemeleri ve oynamaları caizdir ve düğünlerde eğlence günlerinde buna kimse karışamaz. Ancak erkeklerin karşısında ve içinde eğlenmeleri ve şarkı söylemelerini dinimiz yasaklamıştır.
Bu konuda dinin hükmü ekseriyete göre değil ekalliyete bakar. Zira yasaklar ekseriyete göre konulmaz, ekalliyete ve binde bir vuku bulacak durumlara göre konulur. Yani, binde bir ihtimal ile zarar söz konusu olursa bireylerin bundan zarar görmemesi için kanunlar yasak koyar. Yasaklar buna göre konulur.
6. Kadınlara has üstün özellikler yok mudur?
Kadın ailenin geçimini sağlamak zorunda olmadığı için evin iç işlerini yapmayı kendisine görev bilir. Kocasının malını ve evladını korumakla, ailenin iffetini ve namusunu muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kadının en esaslı birinci hasleti sadakattir; yani evine ve kocasına bağlılıktır. Açık saçıklık bu sadakati kırar, kocasının gözünde emniyeti ve güveni kaybeder. Hatta erkeklerde güzel haslet olarak kabul edilen cesaret ve cömertlik kadının emniyet ve sadakatine zarar verdiği için kadınlarda ahlâk-ı seyyie olarak kabul edilir, kötü haslet sayılır. Kocasının asıl görevi kadına hazinedarlık sadakat değil bilakis, himaye etmek, merhamet etmek ve hürmet etmektir. Bunun için erkek bir kadın tarafından inhisar altına alınamaz, başka kadınları da nikâh edebilir.
Kadının süsü takılarında değil, temizliğindedir. Kadının haşmeti, büyüklüğü ve saygınlığı güzel ahlakından kaynaklanır. Günahlardan kaçınması ile güzellik bulur. Güzelliğinin kemali ise çocuklarına olan şefkatidir. Eğlencesi heva ve hevesin ürünü olan eğlenceler değil, çocukları ile meşguliyetidir. Bu sebepledir ki peygamberimiz (sav) “Cennet anaların ayakları altındadır” buyurur. “Kadınların ayakları altındadır” demez. Kadın ancak anne olunca saygı ve hürmet görür. Ama ne var ki bu derece fesat ve tahribata karşı demir gibi sebat edecektir ki dayanabilsin. Bundan dolayı dindar kadınlar büyük kahramanlardır. Kıyafetleri ve güzel ahlakları ile en güzel vaizeler ve örneklerdir.
Haya ve güzel ahlak insanlara göstermek ve insanların saygısını ve saygınlığını kazanmak için değildir. Allah'a karşı ve Allah'ın rızasını kazanmak içindir. Peygamberimiz (sav) “İnsanlara nazaran Allah haya edilmeye daha layıktır. Her şeyden önce Allah’tan haya etmek ve utanmak gerekir” (İbn-i Mâce, Nikah, 28) buyurmuşlardır. Bu durumda bir kimse evinde ve hatta tuvalette dahi olsa elinden geldiği kadar örtünmeye dikkat etmelidir. Evde hiç kimse görmüyor diye açık ve çıplak bir vaziyette bulunması en azından kendisine ve üzerinde bulunan “Kiramen Kâtibîn meleklerine karşı hayâsızlıktır.
Edep ve hayâ Allah'ın rahmetini celbeder. “Edepsiz Allah'ın rahmetine mahrum kalır.” Edebin başı ise hayâdır. Hayâsız bir kimse en başta edepsiz sayılır. Böyle biri elbette Allah'ın rahmetinden mahrumdur. Allah'ın rahmetinin tecelli ettiği yerde melekler bulunur, rahmetin tecelli etmediği yerde melekler bulunmayacağı için “Evde başı açık kadın bulunda rahmet melekleri oradan kaçar” denilmiştir.
M. Ali Kaya
1. Haremlik Selamlık ne demektir?
Harem,
girilmesi yasak olan mukaddes ve muhterem yer demektir. Toplantılarda
ve toplu yerlerde erkeklerin toplandığı yere “Selamlık” kadınların
bulundukları yere de “Haremlik” denir. Bilhassa eğlenceli toplantılarda
yani düğünlerde ve ibadet için bir araya gelindiği zaman camilerde ve
bilgilendirme amaçlı seminer ve konferans gibi toplantılarda kadınların
ayrı, erkeklerin ayrı yerlerde oturmaları gerekir. Özellikle düğünlerde
kadın erkek beraber oynamaları dinen yasaktır. Ayrı yerlerde,
birbirlerini görmeyecek şekilde eğlenmelerinde sakınca yoktur.
Nitekim
yüce Allah kadınların yabancıların göreceği şekilde kırıtarak
yürümelerini yasakladığı gibi, yabancılara karşı cilveli ve işveli
konuşmalarını da yasaklamıştır. “Allah’tan korkuyorsanız konuşurken
ciddi olun ve kalbinde hastalık bulunanları ümide düşürecek şekilde
cilveli konuşmayın. Sözünüzü doğru bir şekilde söyleyin” (Ahzab, 33:32)
buyurarak ciddi konuşmaların zararlı olmadığını belirtir. İşveli ve cilveli olarak konuşmak yasak olunca, erkeklerin bulunduğu yerde şarkı söylemek ve kıvırarak oynamak evleviyetle yasak olacağı açıktır. Bu sebeple dinimiz sosyal hayatta neşeli ve üzüntülü zamanlarda insan ilişkilerinde dikkat edilecek hususları tanzim etmiştir. Amaç kadının iffetini ve şerefini korumak ve erkeklerin de vakar ve faziletlerini artırmaktır. Kadına leke getirecek ve erkeğin vakarını ve takvasını zedeleyecek davranışlar bu sebeple yasaktır.
Dost meclislerine güzel kadın girdiği zaman nasıl insanlar arasında riya, rekabet, bencillik ve haset damarları deprenmeye başlar. İnsanların uyumuş olan hevesleri birden bire uyanır. Bunun için dinimiz özel durumlarda, alış veriş, eğitim ve bir ihtiyaç için evlerinden çıkmalarında ve bir iş yerinde çalışmalarında değil, toplu sohbetler ve düğün gibi eğlenceli yerlerde, ibadet gibi huşu ve huzur ortamlarında, konferans ve toplu yemekler gibi kalabalık ortamlarda erkeklerin ayrı, kadınların ayrı bulunmalarını istemiştir. Ta ki huzur ve güven ortamı zedelenmesin, her iki cins rahat hareket etsinler ve bu gibi toplantılar amacını gerçekleştirsin.
2. Kadının ev içi kıyafeti nasıl olmalıdır?
Kadın
evinden çıkarken cilbab giyerek çıkması emredilmiştir. (Ahzab, 33:59)
Evde ise cilbabı çıkarır ve ev kıyafeti ile bulunur. Ev kıyafeti ise
yatak kıyafeti demek değildir. Ancak tesettüre uygun bir kıyafet
olmalıdır. Çocuklarının ve akrabalarının yanında bulunması gereken
kıyafet tesettürü sağlayan kıyafettir. Bu kıyafetle bulunmakla beraber,
abdest alırken, çamaşır ve bulaşık yıkarken zaruri olarak başının bir
kısmını, boynunu, kollarını ve ayaklarının açık olmasında mahzur
olmamakla beraber “takva” gereği Allah’tan korkarak namazda giyilmesi
gereken kıyafete uygun tesettür içinde olması ibadettir.
Kadının
ibadeti örtüsüdür. Kadının iffeti örtüsüdür ve kadının takvası
örtüsüdür. Allah utanılmaya, çekinilmeye daha layıktır. Allah’ı tanıyan
ve bilen elbette her şeyden önce Allah'a karşı haya, edeb ve iffet
içinde olması gerekir. Örtünme emri evin içinde ve dışında diye bir
ayırıma tabi değildir. İster yalnız başına olsun kadın Allah'ın emrine
göre giyinmiş olduğu zaman ibadet halinde demektir. Buna aykırı
davrandığı zaman bu ibadeti terk etmiş ve sevabından ve faziletinden
mahrum kalmış olur. Sadece yabancıya görünmediği için günaha girmiş
olmaz. Hâlbuki tesettür içinde olduğu zaman Allah'ın emrine uyma niyeti
ile mütesettir durursa, oruçlu gibi, namazda gibi sevaba girer ve amel
defterine sevap yazılır.Ev içinde tesettürü sağlayan bir kıyafetle oturuyorsanız hastalarla beraber oturmakta ve onlara hizmet etmekte, baba, anne, kardeşlerin ve hemşirelerin, amcaların, halaların ve dayıların evinde veya dostlarınızın evlerinde beraber oturmakta, hizmet etmekte gerek ayrı, gerekse beraber yemek yemekte bir sakınca yoktur. (Nur, 24:61)
Aynı şekilde yaşlı kadınların ve büyüklerin ellerinin öpülmesinde de bir sakınca da yoktur. Bu bir saygı ve hürmet ifadesidir. Birbirine yabancı genç kadınların ve erkeklerin sarılmaları, öpüşmeleri ise dinen ve fıtraten sakıncalı olduğu için asla caiz değildir. Şariin bu husustaki emri kesindir.
3. Kadının pantolon giymesi caiz midir?
“Allah
kadına benzeyen erkeğe, erkeğe benzeyen kadına lanet etmiştir.”
(Buhari, Libas, 61; Tirmizi, Edeb, 34; Ebu Davud, Libas, 27) Etek erkek
elbisesi olmadığı gibi, pantolon da kadın elbisesi değildir. Günümüzde
dar pantolon kadın elbisesi geniş pantolon ise erkek elbisesi olarak
giyilmektedir. Dar pantolon bilhassa kot olunca kadın elbisesi mi
oluyor? Şayet pantolon kadın elbisesi de olsa vücut hatlarını belli
ettiği için yine de haramdır ve giyilmesi yasaktır. Hiçbir kadın dar
pantolonu Allah'ın emri olan tesettürü sağlamak için giymiyor. Heyecan
verdiği için ve kendisini göstermek için giymektedir. İnsanı elbiseden
çok takva elbisesi korur. (A’raf, 7:26) Bu doğrudur ama pantolon giymede
hiçbir şekilde “takva” yoktur.
Kadın kıyafeti etektir ve
bunun altına da “sirval” giyilir. Sirval ise Anadolu kadınlarının
giydiği iç donudur. Buna dizlik de denir. Dizine kadar içeride giyilen
bir iç elbisedir. Peygamberimiz (sav) “Allah sirval giyen kadınlara
rahmet etsin” (Münâvî, Mecmau’z-Zevâid, 4:22-23) buyurmuşlardır. Sirvalı
günümüz pantolonu olarak kabul etmek mümkün değildir. Ancak eteğin
altından giyilen geniş bir pantolon bacakları da göstermeyi önleyerek
tesettürü sağladığı için buna kimsenin diyeceği bir şey olmaz. Pantolon
etek altına giyilmediği zaman nasıl olursa olsun kadın kıyafeti
sayılmaz.4. Kadının saç kestirmesi caiz midir?
Saç
kadının süsü ve ziynetidir. Kadının saç kestirmesi caizdir, ancak
mazeretsiz kökünden kazıtması caiz değildir. Bu sebeple peygamberimiz
(sav) “Erkeklere traş, kadınlara kısaltma vardır” (Ebu Davud, Menâsik,
7-8; Nesai, Ziynet, 4; Tirmizi, Hac, 75) buyurur. Bu hüküm her ne kadar
özel olarak haç için geçerli ise de genel olarak saç ile ilgilidir.
Kadının saçını erkekler gibi kısaltmaması kadının erkeğe benzememesi
bakımından da önemlidir.
5. Kadının erkeklerle konuşması caiz midir?
Kadının
sesi avret değildir. Bu konuda hiçbir nass yoktur. Nass olmayınca da
hakkında bir hüküm verilmez. Kadının konuşması değil, işveli ve cilveli
konuşması yasaktır. (Ahzab, 33:32) Konuşurken ciddiyeti korumaları şartı
ile erkeklerle konuşmalarında bir sakınca yoktur. Bu ayrıca sosyal
hayatın bir zaruretidir.
Ancak ibadette kadınların seslerini
kısmaları, erkeklerin ise cehrî okumaları esastır. Bu sebeple kadının
ezan okuması ve açıktan Kur’an okuması ve erkeklere dinletmesi caiz
değildir. Kadınlara dinletmesinde ise sakıncası yoktur. Bu onların kendi
aralarındaki ibadetidir. Nitekim peygamberimiz (sav) “İmam namazda
yanılırsa erkekler ‘Sübhanallah’ der, kadınlar ise el çırparak
yanıldığını hatırlatır” (Buhari, Sehiv, 9; Nesai, İmamet, 7)
buyurmuşlardır. Hac ibadetini yaparken erkeklerle beraber oldukları için
kadınların yüksek sesle “telbiye” getirmeleri yasaklanmıştır. (İbn-i
Abidin, 1:406) Sonuç olarak kadının sesi erkeğe mahrem değildir. Ancak işveli, cilveli ve nağmeli konuşması yasaktır. Çünkü bu fitneye sebeptir. Kalbinde hastalık olanlar bundan etkilenerek kötü düşüncelere kapılabilirler. Yasaklanmasının sebebi budur. Kadınların kendi aralarında şarkı söylemeleri ve oynamaları caizdir ve düğünlerde eğlence günlerinde buna kimse karışamaz. Ancak erkeklerin karşısında ve içinde eğlenmeleri ve şarkı söylemelerini dinimiz yasaklamıştır.
Bu konuda dinin hükmü ekseriyete göre değil ekalliyete bakar. Zira yasaklar ekseriyete göre konulmaz, ekalliyete ve binde bir vuku bulacak durumlara göre konulur. Yani, binde bir ihtimal ile zarar söz konusu olursa bireylerin bundan zarar görmemesi için kanunlar yasak koyar. Yasaklar buna göre konulur.
6. Kadınlara has üstün özellikler yok mudur?
Kadınların
erkeklerden farklı ve onlardan üstün fıtrî özellikleri vardır. Bu
özelliklerinin başında fıtrî olan şefkatleri gelmektedir. Kadınlar
kahramanlıkta, ihlâsta şefkat itibariyle erkeklere benzemedikleri gibi,
erkekler de o kahramanlıkta kadınlara yetişemiyorlar. (Lem’alar, 202)
Kadınların
bir diğer üstün özellikleri de “hayâ” duygularıdır. Hayâ, güzel ahlakın
kaynağıdır. Özü itibarıyla hata ve günah işledikleri zaman yüzlerinin
kızarmasına hayâ denir. Bu konuda erkekler kadınlara yetişemedikleri içi
ahlakî faziletler bakımından kadınlara yetişemezler. Bu konuda genel
kabul gören kural şudur: “İffetli ve ahlaklı bir kadın yetmiş erkekten
edep haya bakımından üstündür.”Kadın ailenin geçimini sağlamak zorunda olmadığı için evin iç işlerini yapmayı kendisine görev bilir. Kocasının malını ve evladını korumakla, ailenin iffetini ve namusunu muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kadının en esaslı birinci hasleti sadakattir; yani evine ve kocasına bağlılıktır. Açık saçıklık bu sadakati kırar, kocasının gözünde emniyeti ve güveni kaybeder. Hatta erkeklerde güzel haslet olarak kabul edilen cesaret ve cömertlik kadının emniyet ve sadakatine zarar verdiği için kadınlarda ahlâk-ı seyyie olarak kabul edilir, kötü haslet sayılır. Kocasının asıl görevi kadına hazinedarlık sadakat değil bilakis, himaye etmek, merhamet etmek ve hürmet etmektir. Bunun için erkek bir kadın tarafından inhisar altına alınamaz, başka kadınları da nikâh edebilir.
Kadının süsü takılarında değil, temizliğindedir. Kadının haşmeti, büyüklüğü ve saygınlığı güzel ahlakından kaynaklanır. Günahlardan kaçınması ile güzellik bulur. Güzelliğinin kemali ise çocuklarına olan şefkatidir. Eğlencesi heva ve hevesin ürünü olan eğlenceler değil, çocukları ile meşguliyetidir. Bu sebepledir ki peygamberimiz (sav) “Cennet anaların ayakları altındadır” buyurur. “Kadınların ayakları altındadır” demez. Kadın ancak anne olunca saygı ve hürmet görür. Ama ne var ki bu derece fesat ve tahribata karşı demir gibi sebat edecektir ki dayanabilsin. Bundan dolayı dindar kadınlar büyük kahramanlardır. Kıyafetleri ve güzel ahlakları ile en güzel vaizeler ve örneklerdir.
Haya ve güzel ahlak insanlara göstermek ve insanların saygısını ve saygınlığını kazanmak için değildir. Allah'a karşı ve Allah'ın rızasını kazanmak içindir. Peygamberimiz (sav) “İnsanlara nazaran Allah haya edilmeye daha layıktır. Her şeyden önce Allah’tan haya etmek ve utanmak gerekir” (İbn-i Mâce, Nikah, 28) buyurmuşlardır. Bu durumda bir kimse evinde ve hatta tuvalette dahi olsa elinden geldiği kadar örtünmeye dikkat etmelidir. Evde hiç kimse görmüyor diye açık ve çıplak bir vaziyette bulunması en azından kendisine ve üzerinde bulunan “Kiramen Kâtibîn meleklerine karşı hayâsızlıktır.
Edep ve hayâ Allah'ın rahmetini celbeder. “Edepsiz Allah'ın rahmetine mahrum kalır.” Edebin başı ise hayâdır. Hayâsız bir kimse en başta edepsiz sayılır. Böyle biri elbette Allah'ın rahmetinden mahrumdur. Allah'ın rahmetinin tecelli ettiği yerde melekler bulunur, rahmetin tecelli etmediği yerde melekler bulunmayacağı için “Evde başı açık kadın bulunda rahmet melekleri oradan kaçar” denilmiştir.
M. Ali Kaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder